Akıllı Makineler ve Yaklaşan Gelecek - 5

Akıllı Makineler ve Yaklaşan Gelecek - 5

Gürcan Banger

Akıllı makine olgusunun pazar-müşteri boyutu, birbirleri ile arayüzü olan iki alandan oluşuyor. Bu arayüzün bir tarafında akıllı makineleri üretim amaçlı kullanan işletmeler bulunuyor. Diğer tarafta ise akıllı makine teknolojisi kullanılarak imal edilen ürünlerin tüketicileri yer alıyor. Akıllı makineleri de kapsayan yeni teknolojilerin ortaya çıkışı, makine operatörlerinin ve işletme sistemlerini kullanan çalışanların beklentilerinin artışına neden oluyor. Yeni teknolojiler söz konusu olduğunda bir başka zorunlu değişim mevcut veya yeni çalışanların eğitiminde oluşur. Kısaca; yeni teknolojiler, hem içerik hem de biçim (metodoloji ve materyal) olarak yeni eğitim yaklaşımları anlamına gelir.

Sosyal yaşamda veya çalışma ortamında İnternet kullanımının artması, insanların her alanda bu yönlü taleplerinin ve kullanım beklentilerinin artmasına neden oluyor. Aynen müşterilerin ürünlere ‘hemen, şimdi, burada’ şeklinde yaklaştıkları gibi işletme ortamında da çalışanların üretim verilerine benzer biçimde erişme isteklerinin artacağını öngörebiliriz. Bu amaçla mobil cihazların ve (elektronik gözlük, saat, giysi, baret vb. gibi) giyilebilir teknoloji ürünleri söz konusu verilere erişmek için daha yaygın biçimde kullanılacak. Bu cihazların kullanımındaki ‘tak-kullan’ benzeri kolaylığın operatörler ve sistem kullanıcısı çalışanlar tarafından akıllı makineler için de talep edileceği söylenebilir. Günümüzde bilgisayar ve İnternet konusunda fazlaca bilgisi olmayan birçok kişi, sosyal medya platformlarının kolay kullanım imkânlarından yararlanıyor. Keza; akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlarda da benzer kullanım kolaylıkları var. İşletme (fabrika) ortamında akıllı makine, yönetim paneli vb. sistemlerin kullanımına ve mobil cihazların işletme sistemlerine bağlantılanmasına yönelik olarak eşdeğer kullanım kolaylıklarının geliştirilmesi gerekiyor.

İşletmelerin akıllı makine teknolojisinden beklentileri arasında ‘esneklik’ özelliği ilk sıralarda yer alır. Dolayısıyla esneklik, akıllı makine tasarımının öncelikli ve temel ilkeleri arasında yer alır. Esneklik kavramı; üretim hattında hızlı ürün değiştirebilme, tek bir ürüne kadar düşebilen veya çok büyük miktarlara çıkabilen parti büyüklüğü veya aynı hatta birden fazla ürün imal edebilme vb. gibi farklı anlamlara gelebilir. İnovasyonun giderek daha önemli hale geldiği günümüzde ürünün pazara çıkışındaki gerçek zamanlı hız yeni kârlılık kaynaklarından birisidir. Keza; akıllı makinelerin katılımıyla oluşturulmuş üretim sistemi bireyselleştirilmiş ürün konusunda da esnek ve becerili olmak durumundadır.

Akıllı makinelerin başka hangi beklentilere cevap olabileceği veya bu teknolojiden nelerin beklendiği konusunda kısa bir özet yapabiliriz. Akıllı makine sistemleri ürünün, üretim ve veri akışının izlenmesi için gerekli şartları sağlamalıdır. Geleneksel yaklaşımlara oranla maliyet düşüşüne imkân vermelidir. Varlık yönetimi açısından toplam sahip olma maliyetini iyileştirmelidir. Tedarik zinciri yönetimini iyileştirmeyi de sağlayacak biçimde gerçek zamanlı veri yönetimine imkân vermelidir. Yeni ile mevcut (eski) teknolojilerin birbirleriyle entegrasyonu kolayca gerçekleştirilebilmelidir. Yeni teknoloji sayesinde ürün kalitesi yükselmeli; çevreye olan olumsuz etkiler azalmalıdır. Kendi durumuna ve hikâyesine ilişkin ilettiği veriler sayesinde bakım-onarım işlerini kolaylaştırmalıdır. Makine kendisini ve operatörünün veya çevresindeki diğer çalışanların güvenliğini sağlayacak biçimde tasarlanmış olması gerekir.

Özetleyelim. Akıllı makine, geleneksel (eski) makine teknolojisine oranla ağ üzerinden iletişebilen, daha esnek, verimli, güvenli ve gömülü halde bulunan elektronik donanım ve yazılım ile kısmi otonomiye sahip fiziksel sistem türüdür. Bu tür makine, ağ üzerinden iletilen komutları yerine getirebilir, istenenlere hızla cevap verebilir, kendi durumu ve hikâyesi hakkında veri iletebilir. O sırada imaline katkı yaptığı ‘akıllı ürün’ ile yerel ağ bağlantısı üzerinden iletişim kurabilir, işbirlikçi özelliği sayesinde kendisi ile çalışan operatörlerin işlerini kolaylaştırır.

(Devamı var)
Paylaş:

duyguguncesi hakkında

GÜRCAN BANGER, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü mezunudur. Aynı bölümde yüksek lisans çalışması yaptı. Elektrik yüksek mühendisi. Kamuda mühendislik hizmetleri yapmanın yanında bilişim donanımı ve yazılımı, elektronik, eğitim sektörlerinde işletmeler kurdu, yönetti. Meslek odası ve sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik yaptı. 2005’ten bu yana bazı büyük sanayi şirketleri de dâhil olmak üzere çeşitli kuruluşlarda iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik, stratejik planlama gibi konularda kurumsal danışman, iş ve işletme danışmanı ve eğitmen olarak hizmet sunuyor. Üniversitelerde kısmi zamanlı ders veriyor. Halen Raylı Sistemler Kümelenmesi'nde küme koordinatörü ve bizobiz.net danışmanlık ve eğitim firmasında proje koordinatörüdür. Kendini “business philosopher” olarak tanımlıyor. Düzenli olarak bloglarında (http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net) yazıyor. Değişik konularda yayınlanmış kitapları var. Çeşitli gazete, dergi ve bloglarda yazıları yayınlanıyor.
Bu yazı Akıl, Değişim, Sanayi - Endüstri kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir