Akıllı Makineler ve Yaklaşan Gelecek – 4
Gürcan Banger
Akıllı makine olgusu, basit olarak söylendiğinde birbirine eklemlenmiş teknolojiler toplamıdır. İşletmeleri bu tür yeni teknoloji kombinlerini kullanmaya teşvik eden (edecek olan) ise pazardaki sert rekabetin oluşturduğu inovasyon ve düşük maliyet baskısıdır. Akıllı makine yapısının payandaları, kolon ve kirişleri olan teknolojilerin başında ‘bağlantılılık’ ile ilgili olanlar ilk sıraları alır. Örneğin bir bilişim-iletişim ağ teknolojisi olan Ethernet, elektronik nesneler arasında sağlıklı veri akışına imkân veren bağlantıyı sağlar. Hizmet temelli modeller ve güvenlik yönetimi için bir zemin oluşturur. Gene bu bağlamda; hızlı veri girişine imkân tanıyan RFID, Zigbee, Bluetooth gibi kablosuz bağlantı türlerinden de söz edebiliriz. Ayrıca Ethernet tabanlı cihazlardaki bağlantı noktalarının (giriş-çıkış kapılarının) sayı ve tür olarak çoğalması akıllı cihazların çevre donanımı ile daha gelişmiş bağlantılar yapabilmesine olanak sağlıyor.
Akıllı makine olgusunu destekleyen unsurlardan birisi bu tür sistemlerle iletişim kurmayı sağlayacak olan mobilitedir. Akıllı telefon, tablet, taşınabilir bilgisayar, (gözlük, saat, giysi, baret gibi) giyilebilir teknoloji ürünleri günümüzde ve gelecekte akıllı makinelerle iletişim kurmakta ve veri alışverişi yapmakta önemli cihazlar olmayı sürdürecek. Gerek akıllı makinelerin gerekse mobil cihazların teknolojik olarak güçlenip fiyat olarak ucuzlayarak yaygınlaşmalarının altında elektronik sektöründeki iki önemli gelişme var. Bunlardan birincisi; merkezi işlemcilerin işlem yapma güç ve hızlarının artması, farklı amaçlara yönelik yeni işlemci türlerinin geliştirilmesi ve işlemci fiyatlarının düşmesidir. İkincisi ise daha iyi veri yönetimi, hız ve güvenlik sağlayacak olan yeni bellek yongaları ve depolama cihazlarının geliştirilmesidir. Gerek işlemci gerekse bellek alanındaki ilerlemeler ve fiyat düşüşleri akıllı makinelerde ‘akıl ve iletişim’ (durum bilgisi algılama, bunları iletme, atanmış parametrelere aykırı durumlarda operatör müdahalesi olmadan karar üretme ve yerine getirme) özelliklerinin kullanımını mümkün kılıyor.
Akıllı makineler üzerlerine ve içlerine monte edilmiş sensörler sayesinde kendi durumları ve çevre şartları ile ilgili veri toplar ve bunları bulut bilişim depoları ve kurumsal kaynak planlaması ERP gibi tanımlanmış noktalara iletirler. Kimi durumlarda operasyonel müdahaleye gerek kalmadan –içerdikleri gömülü donanım ve yazılım sayesinde– aktüatörleri (sürücüleri) kumanda ederler. Yapay zekâ ve iletişebilirlik yönlerinden gelişen sensörler akıllı makine olgusunun ilerleyişine önemli katkılar yapıyor.
Geçmişte makine teknolojisinin –dolayısıyla işletme ekonomisinin– en önemli problemlerinden birisi ‘enerji tüketimi’ idi. Elektrik, elektronik, mekanik ve otomasyon alanlarındaki gelişmeler makinelerin enerji tüketimlerini azaltan tasarımların yaratılmasına imkân veriyor. Günümüzde ve gelecekte enerji tüketiminin azaltılması makine tasarımının en önemli kriterleri arasında yer almaya devam edecek. ‘İyi tasarım’ anlayışının yaygınlaşması ile başta aşırı ısı yayımı –bir başka deyişle, enerjinin ısı olarak çevreye atılması– başta olmak üzere gürültü, radyasyon, çeşitli atıklar vb. gibi çevre kirliliği yaratacak olumsuz faktörler hızla azalacak.
Henüz erken dönemine tanık olduğumuz değişimin en önemli unsurlarından birisinin ‘sayısallaşma (dijitalleşme)’ olduğunu söyleyebiliriz. Bu yönelimin –yukarıda değinilen yanları dışında– bir başka boyutu, işletme (fabrika) ortamında fiziksel iş akışına paralel olarak yürüyen bir dijital akışın varlığıdır. Yeni işletmede iş birimleri (departmanlar, takımlar, fiziksel sistemler), yeni bilişim-iletişim ağı sayesinde bir dikey entegrasyon içinde yer alırlar. Bir diğer entegrasyon ise işletmenin kendi tedarik zinciri (ekosistemindeki paydaşlar) ile kurduğu yatay entegrasyondur. Böylece işletme iç ve dış bağlantılarıyla ‘yaygın işletme’ haline dönüşür. Yaygın işletmede fiziksel süreçlerin, faaliyetlerin ve iş adımlarının sanal kopyaları simülasyon halinde ağ ortamında akar, işlenir, depolanır. Bilişim-iletişim ağı işletme yönetiminin toplam performansını yükseltmek için önemli bir teknolojik yardımcıdır. Anlaşılacağı gibi; akıllı makineler de bağlantılı biçimde bu ağda yer alırlar.
Akıllı makine ile bağlantılı bir diğer teknoloji ise giyilebilir cihazlar eşliğinde ‘artırılmış gerçeklik ve biyometrik tanıma’ alanıyla ilgilidir. Biyometrik tanıma, akıllı makine ile operatör arasında kullanım, kimi zaman makineye atanmış programı dışında zorunlu bir iş yaptırma yetkisinin onaylanma aracıdır. Diğer yandan giyilebilir cihazlarla birlikte artırılmış gerçeklik ise makine ile operatör arasındaki işbirliğini ve etkileşimi kolaylaştırıcı ve operatörün güvenliğini artırırken onun performansını iyileştirici etki yapar.