İşletmede Dört Ana Eksen: Ölçülebilirlik
Gürcan Banger
Facebook’ta paylaş
Twitter’da paylaş
Duygu Güncesi
Facebook’ta izle
Twitter’da izle
Önceki iki yazımda, bir işletmenin yaşamında temel değerde olan dört unsurun (inovasyon ve yalınlık olarak) iki tanesinden söz etmiştim. Bugün kısaca ölçülebilirlik olarak isimlendireceğimiz, açıldığında sayısallık ve ölçülebilirlik şeklinde söylenen unsurdan söz edeceğim. Bu eksen, iş dünyasında “Ölçmezseniz yönetemezsiniz” özdeyişinin ifadesidir.
Ölçülebilirlik
Bir yerleşimden bir başkasına giderken, karayolu üzerinde ne kadar mesafe kaldığını gösteren tabelalar görürsünüz. Bunlar sayesinde kat etmeniz gereken yolun ne kadarını aştığınızı ve hedef yerleşime ne kadar mesafe kaldığını ifade eder. Aynı mantık, iş dünyasında da geçerlidir. İş yaşamında aldığınız ‘mesafeleri’ ölçmeniz ve buna göre davranış geliştirmeniz gerekir.
Bir işletmenin depoda ne kadar hammaddesi veya hazır ürünü kaldığı “az” ya da “çok” gibi belirsiz sıfatlarla ifade edilmez, edilmemeli. Aynı şekilde bir firmanın cirosu veya kârlılığını anlatabilmek için (“yeterli” veya “yetersiz” gibi bulanık sözcükler yerine) sayısal değerler ve karşılaştırma amaçlı oranlar kullanmak gerekir.
Bir projeye başlarken, işin durumunu ve vardığı noktayı izleyebilmek için daha başka bazı göstergeler belirlenir. Bu proje göstergeleri, süreç içerisinde düzenli olarak ölçülerek işin hangi aşamada olduğu tespit edilir. Hedefin gerisinde kalındığında bu göstergelerin değerlerine göre ek önlemler alınır. Yeni kaynak ihtiyacı olup olmadığına bu göstergelerin (dolayısıyla ölçülmüş ilerlemenin) verdiği kıyaslamalı değerlere karar verilir.
Hiç kuşkusuz; bir işin (işletmenin) duygusallık boyutu var. Özellikle girişimcilik denen olgunun önemli bir boyutunu, duygusal unsurlar oluşturuyor. Diğer yandan işin (işletmenin) başarılı olması, onun sayılar ve ölçümler ile yönetilebilmesine de bağlı. Bu bağlamda sayısal hedeflerin varlığı, işletmenin başarısını ve ilerleyişini ifade eden ölçülebilir sayısal göstergelerin varlığı ‘birinci sınıf’ önemde.
İnovasyonun Ölçülebilirliği
Bir işletmenin pazarda kalıcılığını ve sürdürülebilirliğini sağlayacak yaklaşımlardan birincisinin “farklılaşma” olacağından söz etmiştik. Farklılaşmayı yaratmanın en etkili araçları arasında ilk sırayı inovasyon (yenilikçilik) alır.
Ama bir işletmenin başarısı açısından bu tespiti yapmak yeterli değil. Öncelikle inovasyon fonksiyonunun işletmede içselleştirilmesi gerekiyor. Bu çerçevede inovasyon, (ciro, kârlılık, verimlilik ve büyüme gibi) işletme göstergelerine etkilerini gözlemek açısından ölçülebilir olmalı. Ölçmediğimiz zaman, inovasyonun işletmeye (işe) olan katkılarını izlememiz mümkün olmaz.
Ölçülebilirliği Gerçekleştirmek
Geleneksel işletmede sayısallık ve ölçülebilirlik anlayışı rastlanan bir durum değildir. Bu tür işletmelerde yönetim, sınırlı sözlü iletişim çerçevesinde yürür. İşletmenin sayısal olarak izlenememesi, pek çok çözümsüzlüğün ve yeni sorunun kaynağını oluşturur.
Bir işletmeyi kurarken veya yeniden yapılandırırken yapılması gereken zorunlu işlerden birisi, işin nasıl yapıldığına (işletmenin nasıl işlediğine) ilişkin her şeyin ölçülebilir hale getirilmesidir. İşletmede yöneticilerin ve çalışanların işletmeyi (işi) sayılar cinsinden okumayı öğrenmeleri gerekir. Özetle; her şey ölçülebilir hale getirilmelidir.